anadolu türkçesi



Eski Anadolu Türkçesi nedir?


Kategori: Edebiyat 4/10/2008
ESKİ ANADOLU TÜRKÇESİ HAKKINDA BİLGİ

13. YY’dan 15. YY’a kadar Azerbaycan, Irak, Suriye ve Anadolu’nun güneyinde kullanılmış olan ve Türkiye Türkçesinin ilk devresini oluşturan yazı dilidir.

Türkler, bu coğrafyaya geldiklerinde kendi ağızlarını yazı dili haline getirmişler ve Eski Anadolu Türkçesi oluşmuştur. Türk yazı dilleri, tarihi döneme ayrıldığında ilk aşama budur. 15. YY’dan 20. YY’ın sonuna kadar yazı dilleri II. safhadadır. O da Osmanlı Türkçesidir. 20. YY’ın başından bugüne kadar gelen Türkçeye ise Çağdaş Türkiye Türkçesi denilir. İlk yazı dili olarak 13. YY. belirtilmiştir.


Dilin İç Yapısı

Gramer özellikleri

-gıl, -gil emir ekinin Eski Anadolu Türkçesinde devam etmesi durumu vardır.
Gelecek zaman eki görülür.
-ısar, -iser eki sadece bu dönemde –acak, -ecek halini almıştır. Eski Anadolu Türkçesinden sonra bu ek unutulmuştur.
Eski Anadolu Türkçesinde düz ünlülerden sonra yuvarlaklaşma görülür: gedük, gidüp


Dilin Dış Yapısı

Kelime hazinesi

Dilde yabancı unsurlar azdır. Dönem sonuna doğru yabancı unsurlar artış göstermiş, 15 YY’dan sonra ise tamlamalar dahi dile girmiştir. Bu yüzden, bu dönem Eski Anadolu Türkçesini tamamlamış olarak kabul edilir.

Eski Anadolu Türkçesine aynı zamanda;
- Eski Türkiye Türkçesi,
- Eski Oğuz Türkçesi,
- Eski Osmanlıca
gibi isimler de verilir.


METİNLER


Sultan Veled

Seŋüŋ evüŋ bu gice nûr duttı
Anun-çün kim içinde ay düşti

“İçine ay düştüğü için senin evin aydınlandı”
Seŋüŋ
Fonetik olarak ilgi hali ekinin “i” yerine “ü” yani düz yerine yuvarlak ünlülü olduğu görülür.[1]

evüŋ
ev – ü – ŋ
-ü-: Yardımcı ünlü
-ŋ: Tekil 2. şahıs iyelik eki[2]

gice
“i” ünlüsü dardır. Kökü giç-tir. [3]

duttı
dut – tı – Ø
dut-: Fiil kökü
-tı-: Görülen geçmiş zaman eki[4]


Karaŋu kalmaya anda ki bu ay
Karaŋuyı nûr-ıla daşra (y)itti

“Bu ay, karanlığı ışığıyla dışarı ittiği için onda karanlık kalmaz”

karaŋu
karanġu > karaŋu

kalmaya
kal-: Fiil kökü
-ma-: Fiilden fiil yapım eki (F: olumsuzluk)
-y-: Yardımcı ünsüz
-a: İstek eki[5]
-ø: Teklik 3. şahıs eki[6]

anda
İşaret zamiridir[7]

karaŋuyı
karanu-: İsim gövdesi
-y-: Yardımcı ses
-ı: Yükleme hali eki[8]

nûrı ile
>nuruyla > nûrıla[9]

daşra
“dışarı” anlamında yer-yön zarfıdır.
daşra >> taşra halini almıştır. (d- > t-)
daş-: İsim kökü
-ra-: Yön gösterme hali eki


Ev aydından tolıcak bellü olur
Kim ugrı evde kaldı yoksa gitti

“Hırsız evde mi kaldı yoksa gitti mi, ev aydınlıkla dolunca belli olur”

ev
E.T. eb > ev (-b > -v)

aydından
ay-: İsim kökü
-dın-: Çıkma hali eki[10]
-dan: Çıkma hali eki

tolıcak
tol-: Fiil kökü
-ıcak: Zarf fiil eki

bellü
bel-: İsim kökü
-lü: İsimden isim yapım eki[11]

ugrı
-ı ekinde düzleşme görülmektedir.


Ev aydından bu gice eyle (ayla) toldı
Kişi göden degüldi vurdı (y)itti

“Ev ışıkla bu gece öyle doldu ki; kişi aptal değildi, hırsızı vurdu itti (dışarı attı)”

Burada;
ev kalbi
ışık imanı
hırsız şeytanı temsil eder.

Şeytan kalpten imanı çalmaya gelir, ev sahibi de kalbini imanla aydınlatırsa şeytanı görür ve defeder.

toldı
tol-: Fiil kökü
-dı: Görülen geçmiş zaman eki[12]

degüldi
degül: İsim gövdesi[13]
-di: İsim fiilin görülen geçmiş zaman eki


Ne yağmurdur ki yağdı cân üzerine
Ki cândan biŋ gülef bin bağ bitti

“Nasıl bir yağmurdur ki can üzerine yağdı, o yüzden candan bin gülef bağı oldu”


Ne güher aldı bu bir tamla cânum
Ki yüz biŋ deŋiz ana girdi battı

“Bu bir damla canım ne cevherler aldı ki yüz binlerce deniz ona girdi battı”

E.A.T.’de kelime içindeki ve sonundaki “e” sesleri elif harfi ile yazılabilir.


Bana (mana) sorma nişün esrük olursun
Buŋı gören ne sücü beni duttı

“Bana niçin sarhoş olduğumu sorma. Bunu gören ne tatlı şaraplar beni sarhoş etti”

nişün
niçün > nişün
-ç- > -ş- (süreklileşme, akıcılaşma)
ni + üçün

esrük
esrük > es – ü – k ( bir şeyi sorun haline getirmek)
esr-: Fiil kökü
-ü-: Yardımcı ünlü
-k: Fiilden isim yapım eki

sücü
sücü < sücig
süçig > süçiğ > süçiw > süçiv > süçüv > süçü > sücü > süci[14]

‘acâ’ibe kalurvan ol çolapdan
İki cânı nite birbirine kattı

nite
ni + teg > nite[15]

birbirine
biri (ni) biri(ne)

Dehhâni

Gül yüzüŋde hatt belürse gözlerüm giryân olur
Hâle görünse kenar-ı mahde bârân olur

yüzünde
yüz: İsim kökü
-ü-: Yardımcı ünlü
-ŋ-: Teklik 2. şahıs iyelik eki
-de: Bulunma hali eki

hatt
Arapça’dan alıntı kelimedir

belür-

gözlerüm
göz: İsim kökü
-ler-: Çokluk eki
-ü-: Yardımcı ünlü
-m: Teklik 1. şahıs iyelik eki

La’lüŋçün gözlerüŋ birbirine hançer çeker
Ol iki mest arasında kor[kara]m kim kan olur

la’lüŋ + içün
la’l: İsim kökü
-ü-: Yardımcı ünlü
-ŋ: Teklik 2. şahıs iyelik eki
< üçün < uçun

korkaram kim
kork-: Fiil gövdesi
-ar-: Geniş zaman eki
-am-: Şahıs eki
kim: Zamir


Gül budagı gibi gülşende salınsan nâz ile
Karşuna başun salub serv-i revân hayrân olur


Zülfi üstinde gören dir kûşe-i ebrusını
Sâyesi tutmış cihânı nice hôş eyvân olur


Gizledi hattı Dehâni hâtemin dilden dutar
Şimdi fitne devridür yok yire çok bühtân olur


Dehhâni II


Bir kadehle sâki bizi gamdan âzâd eyledi
Şâd olsun göŋli anuŋ gönlümi şâd eyledi

göŋli
gönül > göŋli: Vurgusuz orta hece düşmesi: Türkçede orta hece vurgusuz olduğu için bu hecenin ünlüsü sık sık düşer. Bu hecenin açık hece olması gereklidir. Bir diğer şart ise bu ünlünün dar olmasıdır.

Bendeyidi bunca yıllar kaddine serv-i revân
Toğrulukla kulluk itdüğiçün âzâd eyledi

“Bunca yıllar o sevgiliye köleydim. Doğrulukla kulluk ettiğim için beni serbest bıraktı.”

bendeyidi
bende – y – i – di
bende-: İsim kökü (Farsça bağla- anlamındaki fiil “bendemek”)
-y-: Yardımcı ünsüz
-i-: Yardımcı fiil kökü
-di: İsim fiilin görülen geçmiş zaman eki

itdüğiçün
< it – düg – i + (i) – çün
it-: Fiil kökü
-düg-: Sıfat fiil eki
-i-: Teklik 3. şahıs iyelik eki-(i)çün: Çekim edatı

Hüsrev-i hûbân iden sen dilber-i şîrîn lebi
Bî-sütun ‘ışk içinde beni Ferhâd eyledi

“Sen tatlı dilberi güzellerin sulatın eden dudağın, Bi-sütun dağındaki aşk içinde beni Ferhad eyledi.”
iden
it – en
it-: Fiil kökü[16]
-en: Sıfat fiil eki


Odla korkutma vâ’iz bizi kim la’l-i Nigâr
Cânumuz bizim oda yanmaga mûtâd eyledi

“Ateşle korkutma bizi vaiz ... ... bizi ateşte yanmaya alıştırdı.”

http://bilgikanali.blogcu.com/eski-anadolu-turkcesi-nedir_25551011.html

Hiç yorum yok: