TEZHİP SANATI:
HAZIRLAYANLAR
Dursun KAYA - Niyazi ÜNVER
İslam'ın doğuşuyla başlayan tezhip sanatı, Adriyatik'ten Çin Seddi'ne kadar uzanan bütün İslâm devletlerinde hat sanatıyla birlikte uygulanmış ve gelişmiştir. Bölgelere göre farklılıklar görülürse de genelde bir üslup birlgi vardır.
En'am-ı Şerif
Leyla vü Mecnun
Mizanü'ş-Şa'raniye
2.4.1.KURAN'DA TEZHİP SANATI:
Tezhip sanatı ilk defa Kur'an'ın tezyiniyle başlayan bir sanattır. Kur'an'ı ilk tezhipleten Hz. Ali'dir. İslam'ın ilk üç asrında Kur'an'ın sûre sonlarında geometrik şekilde yapılmış süslemeler vardır.
III. yüzyılda Kur'an'a ait süslemelerin özellikleri :
a. Tezhipli şeritler sayfanın başında ve sonunda uygulanmıştır,
b. Süslemeler ilk örneklere göre sayfada daha geniş bir alanı yatay olarak kaplamıştır.
c. Daha ince bir işçilik vardır.
d. Şeritlerde daha küçük kareler ve örgülü geometrik süslemeler vardır.
VIII. ve IX. yüzyılda Kur'an'a ait süslemeler:
a. Yapraklarda oluşan palmet motifi
b. Sekiz kollu yıldızlar,
c. Kur'an Kûfî hatla yazılmış, süslemeler altınla yapılmıştır.
d. Önceleri Kur'an'ın alt ve üst tarafında yer alan şeritler burada sayfanın dört kenarına da uygulanmıştır.
e. Desenler, çoğunlukla soluk kahverengi mürekkeple çizilmiştir.
f. Bölüm başları iki yandan bordür içine alınmıştır.
g. Örgülü düzenleme ve çok kenarlı şekiller vardır.
h. Renklendirmelerin kimisi ; sarı, koyu yeşil, fes rengi, kimisi de; altın, mavi, kırmızı, lacivert, yeşil ve kahverengi ile yapılmıştır.
2.4.2.SELÇUKLU (1040-1308) TEZHİP SANATI:
Temeli İran ve çevresinde atılan tezhip sanatı, ilk gelişmesini, yine İran'da kurulan Selçuklu Devleti'nde yaparak, Tebriz, Herat, Bağdad, Musul, Konya, Karaman, Amasya, Harput, Sivas'a doğru gelişmiştir. Kur'an ve ilmi kitapların hemen her türünde süsleme örneklere rastlanır.
Selçuklu eserlerinde en zengin tezhip, kitapların zahriye kısmında, metinlerin kenar başlıklarında, sûre başlarında ve konu bölümlerinin aralarında, kitabın son sayfasında hatime veya ketebe bölümünde yer alır.
Selçuklu eserlerindeki tezhibin özellikleri: Sayfa kenarlarında yer alan hamse gibi yerleri belirten yazıların etrafında münhani türü süslemeler bulunur. Bunlara gül adı verilir. Hizip gülü gibi. İslam'da gül Hz. Muhammed'i temsil eder. Geometrik şekiller, münhaniler ve özellikle Selçuklular dönemi motifi olan rumiler kullanılmıştır. Aralarında küçük dallar üzerinde hatailer vardır. Dikey süsleme şeması tüm sayfada, bazan da sayfa bir madalyonda uygulanır. Bu madalyon oval ya da şemse şeklinde olabilir. İlmî kitaplarda sayfa kenarlarına çicek, yaprak, selvi ağacı, gülabtan, ibrik, vazo, cami ve minare gibi süsler yapılmıştır. Tığ çok nadir kullanılmıştır. Zeminler altın, süslerde lacivert, koyu mavi, kiremit rengi, yeşil, mavi, kahverengi, hâkî, sarı, pembe, mor ve beyaz renkler kullanılırken konturlar pembe ve siyah ile yapılmıştır.
2.4.3.İLHANLI (1295-1335) TEZHİP SANATI:
Meraga, Hemedan, Sebzvar İlhanlıların önemli sanat merkezleridir. Bu dönemde yapılan eserlerdeki süslemeler ile Selçuklu dönemi eserlerindeki süslemeler arasında benzerlik görülür. Bu dönem süslemelerinin özellikleri:
Kur'an'lar oldukça büyük boyda çalışılmış. Hatta ayrı ayrı cüzler halinde yazılmıştır. Zengin geometrik düzenlemeler yapılmış, çok kollu yıldızlar, düğüm şekilleri, birbirini kesen ve içiçe giren geometrik şekiller kullanılmıştır. Rumîli ve kıvrık dallı bordürler ise çok göze batar.
2.4.4.TİMURLULARDA (XIV-XV. YY. ARASI) TEZHİP SANATI:
Timurlular zamanında Tebriz, Şiraz, Bağdad ile Semerkand, Buhara ve Herat'ta kurulan sanat merkezlerinde çok değerli eserler verilmiştir. Oğlu Şahruh, torunları Uluğ Bey, Hüseyin Baykara ve veziri aynı zamanda bilgin de olan Ali Şir Nevai'nin desteği olmutur.
İlhanlı, Timurlu, Memluk ve Selçuklu dönemlerine ait süzlemeler arasında motif, renk ve uygulamalarda benzerlikler olduğu görülür. Yine de tabii malzemenin kullanılması yöreler arası bazı farkların oluşmasına sebep olmuştur. Bu dönemin özellikleri:
Moğollarda kullanılan çiçekli zemin düzenlemesi bu dönemde de devam eder. Geometrik düzenlemeler yanında madalyon etrafında beş dilimli bir kompozisyon şeması kullanılmaya başlamıştır. Motiflerde zariflik ve incelik görülür. Hayvan ve insan motifleri çizilmeye başlanır. Süslemeler ince renkli kağıtlar üzerine yapılmıştır. Zerefşan bol miktarda ve sevilerek kullanılmıştır.
Ilhanlı, Timurlu, Memluk ve Selçuklular dönemine ait süslemeler arasında motif, renk ve uygulamalarda benzerlikler olduğu görülür.
2.4.5.SAFEVİLERDE (1502-1722) TEZHİP SANATI:
Türkmen soyundan gelen Safeviler Devleti döneminde, Şah İsmail ve kendisi de sanatçı olan oğlu Şah Tahmasp'ın saltanat yıllarında tezhip, İran'da en parlak dönemini yaşamıştır. Bu dönemin özellikleri:
Kitaplar, başta birkaç sayfalık tezhip ile başlar. Çalışmalarda büyük yıldızlar, madalyonlar ve kartuşlar kullanılmıştır. Sayfanın kenarını üç taraftan geniş bir kuşak çevreler. Palmetler ve rumîli bordürlerle Çin bulutu çok kullanılan motiflerdir. İki tonda altın yaldız ile koyu mavi, pembe, kırmızı, beyaz, açık yeşil ve turuncu renkler ile konturlarda turuncu renk görülür.
16. yüzyılda Safeviler döneminde Hindistan'da ve Osmanlı döneminde yapılan süslemeler büyük benzerlik göstermektedir. Safevi ve Hint süsleme sanatında altın yaldızın bol ve Osmanlı dönemine göre daha yoğun kullanıldığı görülür.
2.4.6.OSMANLILARDA (1299-1922) TEZHİP SANATI:
İslam devlet ve imparatorluklarında her hükümdarın sarayında bir nakkaşhanenin bulunduğu ve her başkent'in bir sanat merkezi haline geldiği görülmektedir. Osmanlı İmparatorluğu'nda da Bursa'daki Nakkaşhane ikinci başkent Edirne'ye, oradan da İstanbul'a taşınmıştır. Süslemeler devirlere göre bazı değişiklikler ve özellikler gösterirler.
Osmanlılardan kalma, erken devir tezhip sanatının örneklerini tanımamaktayız. Erken devir tezhip örneklerinde, canlı açık lacivert, kırmızı, yeşil, siyah renkler, altın ile birlikte oldukça uygun bir şekilde kullanılmıştır. Rumiler ile çok sitilize küçük çicekler gerek bu devirde, gerek Fatih devrinde kullanılmıştır.
*Fatih Sultan Mehmed dönemi (1451-1481)
Kitaplar küçük boyutlardadır. Tezhipler; zahriye, temellük, kitabe, serlevha, hatime ve metin aralarında, kap ve mikleplerde yer alır. Geometrik süslemelerin yanında natüralist motiflere de yer verilir. Zarif ve ince çizgiler hakim olmaya başlar. Bordür süslemeleri önem kazanır. Süslemeler; dikdörtgen, oval ve yuvarlak şekiller içinde uygulanır. Bu geometrik şekiller, tığlarla sınırlanarak bitirilir. Zeminde mavi ve lacivert yer alırken, motifler kiremit rengi, pembe, açık ve koyu yeşil ve kahverengi ile renklendirilirdi. Sınırlı olarak altın yaldız da kullanılmıştır. Kağıtlar uçuk krem bazen de parlak beyaz renktedir. İlk sayfada zahriye bölümünde Sultan'ın, ikinci sayfada yazarın ve kitabın adı bulunur.
*Sultan II. Bayezid dönemi (1481-1512)
Saltanat yıllarında da Fatih döneminin özellikleri devam ettirilerek eserler verilmiştir. Yavuz Sutan Selim (1512-1520) Tebriz ve Mısır'dan bir çok sanatçı getirterek tezhip sanatının gelişmesini sağlamıştır. Tezhip sanatında klâsik dönem ikinci önemli aşamasını Kanunî Sultan Süleyman zamanında yapmıştır. Bu dönemde klasik bir Türk sanatı üslubu yaratılmıştır.
Bu dönemin özellikleri:
Sayfanın hemen hemen tamamı tezhiplenmiştir. Zengin motifler, naturalist bir anlayışla halkar tekniğinde uygulanmıştır. Kompozisyonlardaki işçilik incedir..Simetrik rumîler, bulut ve palmet-lotus dizisi dönemin yaygın motifleri arasındadır. Ayrıca kıvrık dallar üzerinde çeşitli lale, sümbül, karanfil, kadife çiçeği, nar çiçeği, yaban gülü, menekşe, şakayık, nergis, yıldız çiçekleri gibi tabiatta görülen hemen hemen her çicek bolca kullanılmıştır. Zeminde lacivert veya altın yaldız yer alırken, motiflerde beyaz, turuncu, pembe, sarı, bordo, kırmızı, mavi, yeşil renkler ve tonları kullanılmıştır.Konturlarda, turuncu, yeşil, bordo, koyu pembe gibi çiceklerin koyu tonları ya da siyah ve kahverengi vardır. Zaman zaman Doğu örneklerinde olduğu gibi bol altın yaldız görülürse de altın yaldız kullanılmadan yapılmış eşsiz değerde eserler de vardır. Klasik dönemde kompozisyonların bitişini belirleyen "tığ"lar da ayrı bir özellik kazanmıştır. Yüzyılın sonlarına doğru hatai çiçeklerin, rumîlerin de tığlarda kullanıldığı zarif örnekler dikkati çeker. Tığlar lacivert, yeşil, kırmızı ile renklendirilmiş ya da altınla yaldızlanmıştır.
*Klasik dönem eserlerin özellikleri: Lale Devri'ne kadar devam eden klasik dönem süsleme sanatı 1720 de III. Ahmed zamanında Batıyla başlayan ilişkilerle değişmeye başlar. "Rokoko Üslûbu" diye adlandırılan bu dönemin eserlerinde kullanılan buketler, vazoda çicekler, sepette meyveler realist bir tarzda çalışılmıştır.
Bu devirdeki eserlerde ışık gölge oyunları görülür. Renklerin açıklı koyulu kullanımı dikkati çeker. Buketler, vazoda çicekler ve sepette meyveler dönemin en çok sevilen kompozisyonları vardır. Perspektif önem kazanmıştır.
18. yüzyılda, 17. yüzyılın özelliği devam ettirilmiş, klasik tarzda da çalışmalar yapılmıştır. Bu yüzyılda iki ayrı özellikte eserler meydana getirilmiştir.
Klasik üslupta uygulanan motifler bu dönemde daha iri ve kaba olarak çalışılmış. Zeminde lacivert yerine siyah renk daha çok kullanılmış. Rumîler daha iri ya da uzun olarak orantısız bir görünümle çizilmiş, Zengin renk çeşidi olmasına rağmen renkler arasında uyum pek sağlanamamış, Zeminlerde altın yaldız bazen varak halinde yüzeye yapıştırılmıştır.
*Batı etkisindeki eserlerin özellikleri: Vazo, saksı ve sepet içine yerleştirilmiş çiçekler ya da kase ve sepet içine konmuş meyveler. Kurdela ile bağlanmış çiçek buketleri. Barok motifler, çelenkler ve akantüs yapraklar. Zengin renk çeşidi bu dönemde de uygulanmış ancak, altın yaldız bol kullanılmıştır.
Bu sanat dalının özelliğini yitirmesinin asıl nedeni 1729'da İbrahim Müteferrika tarafından matbaanın Osmanlı İmparatorluğu'na getirilmesidir. 19. yüzyılda tamamen yok olmaya yüz tutan tezhip sanatı 20. yüzyılda özellikle günümüzde yavaş yavaş eski önemini kazanmaya başlamıştır.
https://www.yazmalar.gov.tr/elyazmaciligimiz_tr.php
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder