osmanlı belgelerinde kırmızı kitab
Osmanlı Hükûmeti
Dışişleri Bakanlığı
Siyasî İşler Genel Müdürlüğü
Dışilişkiler Dairesi
Numara
309-64263
Başkomutanlığa
25 Şubat 1915 tarihli ve 2454/61789 numaralı tezkire ile bildirildiği gibi, askeriye tarafından yayımlanmasında sakınca olmayan belgelerin, Osmanlı Devleti’nce hazırlanması düşünülen Kırmızı Kitap’a konmak üzere birer suretinin gönderilmesine yardım edilmesi tekrar rica olunur.
20 Nisan 1915
Dışişleri Bakanı adına
Siyasî İşler Müdür Muavini
Dışişleri Bakanlığına
20 Nisan 1915 tarih ve 309/64263 numaralı tezkirenin cevabıdır.
Osmanlı Devleti’nce hazırlanması düşünülen Kırmızı Kitap’a konmak üzere, Rusya’nın öteden beri aleyhimizde yaptığı teşvikleri ve hain maksatları için kullandığı siyasî araçları gösterir 98 maddeyi ortaya koyan belgeler Ek’te sunulmuş ve Kırmızı Kitap’a geçirilmesi uygun görülmeyen fıkraların üzerleri kırmızı kalemle işaretlenmiştir.
Osmanlı Ordusu Başkomutanlığı
4 ncü Şube
31 Mayıs 1915
Dışişleri Bakanlığına
20 Nisan 1915 tarih 309 / 64263 numaralı tezkireye cevaptır. Kırmızı Kitap ile yayınlanabilecek belgeler için cereyan eden olayları gösteren çeşitli raporlar ile Kuzey ve Güney İran hudut meselelerine ait bir rapor, 3 ncü Ordu Komutanlığının bir telgraf sureti ve Van valisinin ayrıntılı yazısı Ek’te sunulmuştur.
Kırmızı Kitap’ta yayımlanmak üzere Azerbaycan ve Van bölgesinde Ruslar ve Ruslara katılan Osmanlı Ermenilerinin mezalimi hakkında.
25 Nisan 1915
Asayiş Şubesi Müdürlüğüne
Osmanlı Devleti’nce hazırlanması düşünülen Kırmızı Kitap’a konmak üzere yayımlanmasında askeriye tarafından sakınca görülmeyen belgeleri Dışişleri Bakanlığı istiyor. Bu amaca göre harbin ortaya çıkışından önce Rusların hudut düzeltme bahanesiyle yaptıkları tecavüz ve taarruzlarını gösterir, ne gibi bir önemli vesika var ise buna göre incelenerek görüşlerinizin bildirilmesi ve söz konusu belgelerin de Şubeye gönderilmesini rica ederim.
Van Valiliği
Mahmûdî Kaymakamlığının 15 Mart 1915 tarih ve 7 numaralı yazı suretidir:
13 Mart 1915 tarihli şifreli telgrafın cevabıdır:
14 Mart 1915
Komitelerin, özellikle Saray ve çevresinin hayatlarının son zamanlarını kanlara boğan lânetli faaliyetleri, seferberlik ilânının ilk zamanlarında başlamıştı. Ermenilerin bu bölgedeki insan kasaplıkları ise devletin ilçeyi tahliyesinden bir saat sonra ve Rus istilâ kuvvetinin kasaba merkezine gelişinden iki gün önce başlamıştı. Bu iki gün zarfında meydana gelen acıklı olaylar, masum Müslümanların kara bahtını fazlasıyla doldurmuştur. Mutlu kurtuluş gününün ertesinde sonsuz bir vicdan azabı ile, şahit olunan olaylara ait olarak düzenlenen defter, önceden hazırlanmıştı. İkinci liste; zamanla artan bilgilerin bir özeti, kutsal İslâm ruhuna yapılan hakaretin en gerçek tablosudur. Zaman geçtikçe bu listeye, daha birçok uğursuz sayfa ekleneceği ihtimal dâhilindedir.
Her bölümü, derin bir üzüntü ile kaydedilen bu defterin kadınlara reva görülenleri anlatan kısmı, insanlığın ruhunu korkudan titretecek ve nefret ettirecek bir alçaklık göstergesidir. Hele her teklifin reddinde, uzuvlarından birini kaybeden bir babaya, kendi eliyle evlâdını boğazlatmak derecesinde yapılan alçaklıkların vicdanlarda yarattığı etkiyi ifade için, kavramına müracaat edilecek bir kelime yoktur.
Ermeniler bu hareketleriyle İslâm’a değil, İslâmiyet’e saldırmış ve başlarında mevsim gereği olarak beyaz sarık taşıyan birçok kimseyi, elbiselerinin Müslümanlığı çağrıştırması yüzünden akla gelmez işkenceler ile öldürmüşlerdir.
Kaza merkezinden başlayarak, köylerdeki mescitleri ahıra çevirmeleri, bütün öğrencilere zorla Hristiyanlığı kabul ettirmeleri, Kaza Müderrisi Molla Yusuf Efendinin kardeşi Molla Mehmet Efendiyi sahip olduğu ilimden ötürü müstehcen hakaretlerden sonra, buralardan uzaklaştırıldıkları gün beraberlerinde götürmeleri hep bu ihanetlerdendir. Ermenilerin dine ve Müslümanlara yaptıkları alçakça saldırıları, yayımlanması düşünülen Kırmızı Kitap’a tek konu teşkil edecek derecede sınırsızdır. Bununla beraber tamamen tespiti ve kaydedilmesi kolay olmayan elim macera sayfalarından alınan şu parçalar, ferdî üzüntüden sıyrılmaya gayret etmiş bir vicdanın şehadeti ve aynasıdır. Olayların aslına bir kelime bile ilâve edilmediğinin arz ve inancıyla ikinci çizelge nüshasının Ek olarak sunulmasına cesaret edildi.
Van Valiliği
Hasankale
23 Nisan 1915
3 ncü Ordu
Kurmay Başkanlığı
2 nci Şube
506
Başkomutanlığa
Kırmızı Kitap’ta yayımlanmak üzere Van Valiliğinden gelen Azerbaycan ve Van civarında Rusların ve Ruslara katılan Osmanlı Ermenilerinin yaptıkları mezalim ve kötülükleri içeren evrak Ek’te sunuldu.
3 ncü Ordu Komutanı
Tuğgeneral
Mahmut Kâmil
Osmanlı Ordusu
Başkomutanlığı
Numara
2763
Hasankale’den Başkomutanlığa gelen şifredir:
28 Şubat 1915 Kırmızı Kitap – Van Seyyar Jandarma Tümeninden gelen cevap aşağıdadır. Van Valiliğinden gelecek cevap da ayrıca arz edilecektir.
Ruslar seferberlikten beri, önce Osmanlı toprakları içinde adî ve siyasî suçlar işleyip İran’a kaçanlara ve hudut yakınında yaşayan İran aşiretlerinden kandırdıklarına, silâh ve para vererek sınırlardan geçirir ve bunlar aracılığıyla olaylar tertipleyerek memleketimizde birçok cinayet işletirlerdi. Celâlî bölgesinde oturan Abdevi Aşireti Reisi Simko’nun memleketimizin içinde işlediği her cinayet için Rusların düzenli olarak verdikleri maaştan başka, ayrıca ödül de verdiklerini, Simko itiraf etmiştir. Bu konular hakkında Van Valiliğinin de birçok belgesi bulunmaktadır. Seferberlikten önce meydana gelen olaylar, seferberlik başlarında daha da saldırgan bir durum almıştır. Barzan M.S.Y. ondan sonra İran’a kaçarak, Ruslar tarafından Tiflis’te ağırlanıp orada çok miktarda para ve ayrıca talimat verildikten sonra, memleketimizde karışıklık çıkarmak için gönderilen Barzan Şeyhi Abdüsselâm, Rusların yardımıyla aşiretleri teşvik ederek, Bacerge civarına kadar gelmişti. Sınırı geçmek üzereyken İran’ın Kardar aşireti ile anlaşamadığından dolayı, söz konusu aşiret tarafından yakalanarak Bacerge Karakoluna teslim edilmiştir. Bunun üzerine Ruslar, Kardar aşiretine ait bütün köylerin mal, mülk ve sürülerini mahvettiler. Kadınlarını, çocuklarını kestiler ve ateşe atıp yaktılar. Bu aşiret halkından kurtulabilenler, perişan ve sefil bir hâlde sınırımıza sığındılar. İranlı Somay, Merkvar ve Terkvar aşiretleri bu tecavüzden korkarak, Ruslara karşı kendilerini korumaya çalıştılarsa da Ruslar, sevk ettikleri askerî birlikler ile bütün o bölgeyi yaktılar, Müslüman halkı katlettiler. İran içlerinde Müslümanlara yapılan bu mezalim, genel olarak etkili olmuş ise de gerçekte, hiçbir müdahalede bulunulmamıştır. Hatta hayatını kurtarmak üzere bizim tarafa kaçmak isteyen Müslümanları, sınırlarımızın içerilerinde de takip ettikleri sırada, Ruslar Bacerge civarındaki Bani Karakolu ile Şemdinan2 civarındaki Katuna Karakolunda bulunan askerlerimize taarruz ederek saldırdılar. Eylül ortalarında meydana gelen bu olaylardan başka, Salmas’ta4 400 kişilik bir Ermeni çetesi silâhlandırılıp, bunları askerî koruma altında memleketimiz içinden geçirmeye teşebbüs etmişlerdir. Bundan dolayı o bölgede de harbin ilânından önce sınırımız üzerinde birkaç defa çatışma çıkmıştır. Memleketimiz içinde bozgun çıkarmak için gönderdikleri adamın yakalanmasından dolayı, kızgınlıklarından binlerce Müslüman’ı katlederek yakmışlar, mallarını, mülklerini tahrip etmişlerdir. Rusların, Somay, Merkvar ve Terkvar’daki gibi Rahmât’a saldırılarının yıkıntı ve izleri bugün ortadadır. Ruslar, Oltu ve Beyazıt’tan sınırı geçtikleri gün, Dir civarındaki sınır karakollarına da saldırmışlardır.
23 Mart 1915
3 ncü Ordu Komutanı
Mahmut Kâmil
http://tr.wikisource.org/wiki/Ermeni_faaliyetleri_-_Resm%C3%AE_Yaz%C4%B1%C5%9Fma_(K%C4%B1rm%C4%B1z%C4%B1_Kitap'%C4%B1n_Haz%C4%B1rlanmas%C4%B1_%C4%B0le_%C4%B0lgili_Yaz%C4%B1%C5%9Fmalar_-_1915)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder