Divan Edebiyatı’nda, şiir ağırlıklı olmakla birlikte, nesre (düzyazıyla) de yer verilir. Bu edebiyatta düzyazıya İnşa, yazara münşi denirdi. Münşeat terimi de “düzyazılar” (“İnşa”nın çoğulu)anlamında kullanılırdı.
Divan Nesri’nin Genel Özellikleri
a) Dil, konu ve tür yönünden Arap ve İran edebiyatlarının etkisindedir.
b) Konu ve düşünceden çok, söyleyiş güzelliğine önem verilir.
c) Dili yabancı sözcük ve tamlamalarla yüklüdür. Söz sanatlarına ve mecazlara önem verilir. Cümleler uzundur. Paragraf düzeni yoktur.
d) Cümlelere yerleştirilen secilerle (uyaklı sözlerle) şiirdekine benzer bir aheng yaratılmaya çalışılır.
e) Noktalama işareti kullanılmaz.
f) Düzyazıda dini-ahlaki konular ağırlıklı olarak işlenir. Tarihi olaylar ,gezi izlenimleri,toplumsal sorunlar, bireysel duygular gibi konuların da işlendiği olur.
Divan Nesri’nin Bölümleri
1) Sade (Yalın) Nesir: Halka hitap için yazılmış, dili ağır olmayan nesirdir. Yabancı sözcük ve tamlama sayısı azdır. Anlaşılması güç söz sanatları yapılmaz. Masallar, efsaneler, menkıbeler, destanlar, dini ve tasavvufi konular, tarih ve gezi eserleri, o devre göre, sade bir dille yazılmaya çalışılmıştır. Sade nesir örnekleri olarak aşağıdaki eserlerden söz edilebilir:
Seydi Ali Reis’in Mir’atü’l-Memalik adlı gezi yazısı ve Kitabü’l Muhit adlı coğrafya kitabı (16. yüzyıl)
Sehi Bey’in Heşt Behişt adlı şuara tezkiresi (16. yüzyıl)
Aşıkpaşazade’nin Tevarih-i Al-i Osman
(Osmanlı Tarihi adlı eseri (15. yüzyıl)
Mercimek Ahmed’in Kabusname tercümesi (15. yüzyıl)
Kul Mes’ut’un Kelile ve Dimme tercümesi (14. yüzyıl)
Evliya Çelebi Seyahatnamesi (17.yüzyıl)
2) Sanatlı (Süslü) Nesir: Şiirdeki gösterişli mecazlar ve söz sanatlarıyla süslenmiş, secili nesirdir.
Sinan Paşa (15. yüzyıl) Tazarruname adlı eseriyle bu alanın ilk örneği verilmiştir.
Fuzuli’nin (16. yüzyıl) Şikayetname’si Türkçe yazdığı diğer bazı mektupları Veysi ve Nergisi adlı yazarların (17.yüzyıl) eserleri sanatlı nesir örneğidir.
Önemli Bazı Divan Nesri Sanatçıları
SİNAN PAŞA (15. yüzyıl)
İstanbul’un ilk kadısı Hızır Bey’in oğludur. Müderrislik (medrese hocalığı) ve çeşitli devlet görevleri yapmıştır. Matematik ve felsefe ile de uğraşmış, tasavvufa gönül vermiştir. Şiirleri de vardır. Ama o süslü nesrin ilk temsilcisi sayılır. En önemli eseri tasavvufi düşüncelerin işlendiği Tazarrunamedir. Maarifname ve Tezkiretü’l-Evliya diğer önemli eserleridir.
ÂŞIKPAŞAZÂDE (15. yüzyıl)
Şair Ahmet Paşa’nın torunudur. Tarih yazarı olarak ün yapmıştır. Sade bir dili vardır. En önemli eseri Tevarih-i Al-i Osman (Osmanlı Tarihi) dir.
SEHİ BEY (16. yüzyıl)
Heşt Behişt adlı şuara tezkiresi ile tanınmıştır. Bu eserinde 200 kadar şair hakkında, sade bir dille, bilgi verir.
SEYDİ ALİ REİS (16. yüzyıl)
Şair ve yazardır; ama asıl ününü denizcilikte yapmıştır. Osmanlı donanma komutanlarından-dır. Çıktığı Hindistan seferinde donanmasını Hint Okyanusu’ndaki fırtınada kaybedip karadan ülkeye dönmüştür. Sade bir dili vardır. Hatta halk ozanları tarzında şiirler yazmış, bazı eserlerinde Nevai Türkçesini (Çağatay Türkçesi) kullanmıştır. En önemli eseri Mir’atü’l-Memalik adını taşır. Hint seferi sırasında yaşadıklarını anlatır. Bir diğer eseri, o zamana göre önemli denizcilik bilgilerini içeren Kitabü’l-Muhit’tir.
Piri Reis (16. yüzyıl): Ünlü Türk denizcisidir. Kitab-ı Bahriye adlı denizcilik kitabı ve buna eklediği haritalarla tanınır.
FERİDUN BEY (16.yüzyıl)
Feridun Bey Münşeatı adıyla tanınan bir eserin sahibidir. Eser Osmanlı Devleti’nin kuruluşundan III. Murat zamanına kadar bazı önemli olaylarla, padişahlarla ilgili bilgi ve belgeleri içeren bir derlemedir. Şiirler de yazan Feridun Bey’in bir divanı ile birkaç düzyazı eseri vardır.
KÂTİP ÇELEBİ (17. yüzyıl)
Asıl adı Mustafa’dır. Hacı Halife diye de anılır. Çeşitli devlet görevlerinde bulunmuş, seferlere katılmıştır. Tarih, coğrafya, biyografi, bibliyografi, otobiyografi; ahlak, tasavvuf, eğitim, düşünce, toplum yapısı, tıp, etnoloji gibi, tür ve konularla ilgili geniş bilgisi olan bir kişidir. Süslü nesir akımına kapılmamış, topluma yararlı olmak için sade dili tercih etmiştir. Önemli eserleri şunlardır:
Keşfü’z-Zunun: 15.000 eser ve 10.000 yazarın tanıtıldığı bir bibliyografidir. Arapçadır.
Cihannüma: Batılı anlayışla hazırlanmış bir coğrafya eseridir. Dünyanın yuvarlak olduğunu da anlatır.
Fezleke: 16. ve 17. yüzyıl olaylarını işleyen bir tarih kitabıdır.
Tufetü’l-Kibar-i Esfarü’l-Bihar: (Büyüklerin deniz seferlerinden yadigar) Deniz seferlerinden ve büyük Türk denizcilerinden söz eder.
Mizanü’l-Hakk: Dini, ahlaki, toplumsal konuları işleyen didaktik bir eserdir. Pozitif bilimlerin gerekliliği, batıl inançların açtığı yaralar, inanç özgürlüğü, hoşgörü gibi konuları işler.
Düsturü’l-Amel: Devlet işlerinde gördüğü aksaklıkları ve çarelerini anlatan bir kitaptır.
EVLİYA ÇELEBİ (17. yüzyıl)
Seyahatname yazarıdır. Sade ve doğal, hatta yer yer özensiz ve serbest bir dili vardır. Özel olarak ve resmi görevlerle Osmanlı ülkelerinin pek çok yerini ve İran’dan Avusturya’ya kadar bazı dış ülkeleri dolaşmış, gördüklerini, yaşadıklarını anlatmış. On ciltlik Evliya Çelebi Seyahatnamesi; tarih, coğrafya, sosyoloji, folklor, hukuk, etnoloji gibi alanlar için de kaynaktır.
ÂİMA (1655-1716)
Asıl adı Mustafa Naima’dır. “Naima Tarihi” adıyla anılan (Asıl adı: Ravzatü’l-Hüseyin fi Hülasa-i Ahbar-ı Hafikayn.) eseri, daha önce yazılmış eserlerden de yararlanılarak hazırlanmış,
1591-1659 yılları arasını kapsayan bir Osmanlı Tarihi’dir. Çağına göre sade sayılabilecek üslubu ve hazırlanış biçimiyle önem taşır.
YİRMİSEKİZ ÇELEBİ MEHMET (18. Yüzyıl)
Osmanlı Devleti’nin Avrupa’ya gönderdiği sürekli elçilerden ikincisidir. Padişah III. Ahmet’e sunduğu Sefaretname’si ile tanınır. Fransa’da gördüğü yenilikleri anlatmıştır.
DİVAN EDEBİYATINDAKİ NESİR TÜRLERİ
Tezkire
Çeşitli Mesleklerden önemli kişilerin hayatlarını anlatmak üzere düzenlenen eserlere tezkire, şairleri tanıtan tezkirelere şuara tezkiresi denir. Batı edebiyatlarındaki biyografinin karşılığı gibidir.
İlk örneği Ali Şir Nevai’nin Mecalisü’n-Nefais’idir. Anadolu’daki en önemli örnek Sehi Bey Tezkiresi’dir. (Asıl adı Heşt Behişt.)
Siyer (Siyer-Nebi)
Peygamberimizin hayatını anlatmak üzere yazılan eserlerin ortak adıdır. Manzum (mesnevi) olarak da yazılabilir. Türk Edebiyatı’ndaki ilk örnek Erzurumlu Darir’in Siretü’n-Nebi’sidtir. (14. yüzyıl) Düzyazı-şiir karışımı bir eserdir.
Hilye
Peygamber Efendimizin iç ve dış özelliklerini anlatan eserlerdir. Manzum da olabilir. Bazılarına dört halifenin tanıtımı da katılır.
Mektup
Divan Edebiyatı’nda pek yaygın değildir. En bilinen örnek Fuzuli’nin Şikayetname’sidir.
Tarih
Divan Edebiyatı’nda tarih türünde epey eser verilmiştir. Bunların önemlilerini şöyle sıralayabiliriz:
Aşıkpaşazade Tarihi(15. yüzyıl.)
Tacü’t-Tevarih: Hoca Sadettin Efendi (16. yüzyıl)
Peçevi Tarihi: Peçevi İbrahim Efendi (17. yüzyıl)
Naima Tarihi: (18. yüzyıl)
Cevdet Paşa Tarihi: (19. yüzyıl)
Seyahatname
En önemli örnek Evliya Çelebi Seyahatna-mesi’dir.
Seydi Ali Reis’in Mir’atü’l-Memalik;
Nabi’ninTuhfet’ül-Haremeyn (Hac izlenimleri);
İzzet Molla’nın (19. yüzyıl) Mihnetkeşan (Keşan sürgünü izlenimleri) diğer ilginç örneklerdir.
Sefaretname
Siyasi görevle gönderilen elçilerin gittikleri yerlerle ilgili olarak yazdıkları eserlerdir. İlk örneği Kara Mehmet Çelebi’nin Viyana Sefaretnamesi (1655)
En tanınmışı 28 Çelebi Mehmet Paris Sefaretnamesi’dir.
Surname
Şehzadelerin sünnet düğünleri ve “kadın sultan”ların düğün törenleriyle ilgili eserlerdir. Manzum (genellikle kaside biçiminde) olanları da vardır.
Şehrangiz
Bir şehrin (bazen insanlarının ve özellikle kadınlarının özellikleri de katılarak) güzelliklerinin anlatıldığı eserlerdir. Manzum da olabilir.
Gazavatname
Gaza (din uğruna savaşların anlatıldığı manzum veya düzyazılı eserlerdir. Yükselme Devri’nde çok yazılmış, sonraları azalmıştır.
Habname
Görülen bir rüya anlatılıyormuş gibi, bir olay ya da kişi hakkında görüşlerin söylenmesi biçiminde yazılır. Manzum da olabilir. Veysi’nin (17. yüzyıl) Habname’si bu türün en önemli örneğidir. Habnameler eleştiri ve yergi içerir.
http://www.edebiyatogretmeni.net/divan_edebiyatinda_duz_yazi.htm
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder