mesneviden bir parça

Pîr kimdir? Pîrin sıfatları
Ey Hak Nuru Hüsâmeddin! Bir iki kağıdı fazla al da pîrin sıfatlarını anlatayım.
2935. Gerçi vücudun nazik ve çok zayıf , fakat sensiz cihanın işi yoluna girmiyor.
Gerçi ışık ( gibi nurlu, lâtif) ve sırça ( gibi ince ve nazik) oldun. Fakat gönül ehlinin başısın, onlara muktedasın.
Mademki ipin ucu senin elindedir, senin isteğine tâbidir; gönül gerdanlığının incileri de senin ihsanındır.
Yol bilen Pîrin ahvalini yaz; Pîri seç, onu yolun tâ kendisi bil.
Pîr, yaz mevsimidir; halk ise güz ayı...Halk, geceye benzer, Pîr aya...
2940. Genç ve terü taze talihe Pîr adını taktım. Fakat o, Halk tarafından Pîr olmuştur, günlerin geçmesiyle değil.
O öyle bir Pîrdir ki iptidası yoktur, ezelîdir. Öyle tek ve eşsiz inciye eş yoktur.
Eski şarap esasen kuvvetlidir, hele “ Min ledünn” şarabı olursa...
Pîri bul ki bu yolculuk, Pîrsiz pek tehlikeli, pek korkuludur, âfetlerle doludur.
Bildiğin ve defalarca gittiğin yolda bile kılavuz olmazsa şaşırırsın.
2945. Kendine gel! Hiç görmediğin o yola yalnız gitme, sakın yol göstericiden baş çevirme!
Ey nobran! Pîrin gölgesi olmazsa gulyabani sesi, seni sersemleştirir, yolunu şaşırtır.
Gulyabani, sana sana zarar verir, yolundan alıkor. Bu yolda nice senden daha dahi kişiler kaybolup gittiler.
Yolcuların yollarını şaşırdıklarını, kötü ruhlu İblis’in onlara neler yaptığını Kur’an’dan işit!
Onları ana yoldan yüz binlerce yıl uzak olan yola götürdü, felakete uğrattı, çırçıplak bıraktı.
2950. Onların kemiklerine, kıllarına onlardan kalan eserlere bak da ibret al; eşeğini onların yoluna sürme.
Eşeğin başını çek, onu yola sok, doğru yolu bilen ve görenlerin yoluna sür.
Onu boş bırakma, yularını tut; çünkü o, yeşilliğe gitmeği sever.
Gaflet edip de bir an boş bıraktın mı çayırlara doğru fersahlarca yol alır.
Eşek yol düşmanıdır, yeşillik görünce sarhoş olur. Onun yüzünden nice ona kul olanlar telef olup gitmişlerdir.
2955. Eğer yol bilmezsen eşeğin dileğine aykırı hareket et; doğru yol, o aykırı yoldur.
Kadınlarla meşverette bulunun, ne derlerse aksini yapın. Şüphe yok ki onlara aykırı hareket etmeyen helâk oldular.... (bu mısra biraz tuhaf ama orjinali böyle ne yapalım mevlanadan nakil )
Heva hevesle, nefsin isteğiyle az dost ol. Çünkü seni Tanrı yolundan çıkaran, yolunu şaşırtan, heva ve hevestir.
Cihanda bu heva ve hevesi, yoldaşların gölgesini kırıp öldürdüğü gibi hiçbir şey kıramaz, yok edemez.
http://dergahecan.com/ekitap_dosyalar/mesnevi_den.htm



EŞ’AR-I HİLMİ DEDE

Aktaran

Kemal Kemaloğlu




MUHAMMED ALİ HİLMİ DEDE BABA'NIN
ŞİİRLERİ




Sahib-i divan merhum el-hac Muhammed Ali Hilmi Dede Baba hazretleri

(İfade)
Dersaadet’de Merdiven karyesinde kain Şahkulu Sultan dergah-ı şerifi post-nişini iken irtihal-i dar-ı beka eden Muhammed Ali Hilmi Dede Baba’nın hal-i hayatlarında aşçılık hizmetiyle müşerref bulunduğum münasebetiyle nazm ve inşad buyurmuş oldukları bazı eş’ar-ı arifaneyi kayd ve zabt etmiş idim.
Merhum-u müşarun ileyhin tezkir namıyla şadi-i ruhuna vesile ve erbab-ı itkana bir tuhfe-i fakirane olmak ve bu suretle de bir hizmet-i şerifini ihraz eylemek üzere işbu eser-i aliyi neşr ve ithafa vesatet eyledim. Ve minallahi’t-tevfik.
Her mısra-ı arifanesinde,
Bir lema-ı marifet celidir,
El-hak şu bedayi-i kemalat,
Enfas-ı Muhammed u Ali’dir.
Ahmed Mehdi Baba

Merhum müşarun ileyhin hal-i hayatında yazıp mahfuz ve seng-i mezarına da mahkuk bulunan tercüme-i hali ber vech-i zir telhıs ve derc olundu:

*
* *
Merhum müşarun ileyh Muhammed Ali Hilmi Dede Baba hazretleri Dersaadet’de Sultan Ahmed civarında Güngörmez mahallesinde bin iki yüz ellisekiz tarihinde kadem-nuhade-i alem-i şühud olmuştur. Pederleri mahalle-i mezkure imamı Nuri efendi, valideleri de Emine bacı’dır. Ebeveyn-i merhum-ı müşarun ileyh bin ikiyüz yetmiş tarihinde mezkur dergah-i şerifde post-nişin-i irşad olan El-hac Hasan Baba hazretlerinden erkan-ı ehl-i beyt üzere ikrar almış ve rehberleri aşçı Ali Baba hazretleri olmuştur. Bin iki yüz yetmişdört tarihinde merhum Hacı Hasan Babanın vuku’-ı irtihali üzerine yerine Ali Baba post-nişin oldu. Müşarun ileyh Ali Babanın bin iki yüz seksen tarihinde dar-ı bekaya rıhlet eylemesiyle post- reşadetlerine cümle muhibbanın intihabıyla merhum müşarun ileyh Muhammed Ali Hilmi Dede Baba ki’ad edilmiş ve sene-i mezkurede pirimiz kutb-ı alem, matla’-ı fuyuzat-ı Nebi-i muhterem Hacı Bektaş Veli kuddise sirruhu’l-celi hazretlerinin dergah-i saadet iktinahlarına rumal ve olvakit post-nişin-i Hazret-i Pir olan, sahib-i divan Türabi Hacı Ali Dede Baba hazretlerinden sırr-ı tecerrüde mazhariyet suretiyle nail-i feyz ve kemal olmuştur. Rehberleri türbedar Hacı Muhammed Tahir Baba hazretleri bulunmuştur. Ba’dehu makam-ı reşadetlerine avdet ve ifa-yı hizmetle bin iki yüz seksenaltı tarihinde yine dergah-ı Hazret-i Pir’e azimet ve makam-ı ali-yi reşadetde bulunan Selanikli Hacı Hasan Dede Baba hazretlerinden erkan-ı ehl-i beyt üzre hilafet erkanına dehalet eylemiştir.

Hamdulillah devrim itmam eyleyim devraneden,
Pirim ihsan etdi doğdum Hilmi dört kez anadan.

Merhum müşarun ileyh hayr-ı himmet alarak makam-ı reşadetlerine avdetlerinde dergah-ı şerifin muhtac olduğu bazı tevsi’at ve tamirata teşebbüsle muvaffak-ı bil-hayr olmuşlardır. Merhum müşarun ileyhin tercüme-i hallerinin tahriri bin iki yüz seksen yedi sene-i hicriyesi cemaziye’l-evvelinin dokuzuncu gününe müsadifdir. Bunun hıfzıyla makam-ı reşadetlerinin hıyn-ı tamirinde münasib bir mahalle vaz’ı vasiyet-i aliyeleri iktizasındandır. Bin üç yüz yirmibeş sene-i hicriyesi muharremü’l-haramının sekizinci günü bu alem-i faniden rıhlet ve azm-i bargah-ı ehadiyet eylemişlerdir. Rahmetullahi aleyhi

Bismillahirrahmanirrahim

Babu’l-elif



Ya rab bihakk-ı sure-i Yasin ve kaf ha,
Ya rab bihakk-ı Fatiha ve nun ve hel eta.

Edva-ı nuru mihrin ile zinde kıl dilim,
Esrar-ı aşk-ı pak ile ve’l-leyli ve’d-duha.

Ebru-yı hatt-ı yare kıl öz aşina beni,
Ya rab bihakk-ı elif lam mim ra.

Ezkar-ı şükr u hamd ola her bir işim müdam,
İhsan u lutfile kıldın bana i’ta.

Ya rab bihakk-ı ayet-i ma kane Muhammed,
Al-i Ali’den etme beni bir nefes cüda.

Ya rab bihakk-ı Muhammed u çar Ali imam,
Makbul-ı derine olam bende daima.

Ya rab du Hasan ve yek Hüseyin ile,
Güya kıl öz zebanımı her demde Rabbena.

Ya rab bihakk-ı Ca’fer ve Musa-yı ruh-ı pak,
Ruz-ı cezada şefi’ olalar onlar bana.

Ya rab bihakk-ı çeharde masum-ı ehl-i beyt,
Mir!at-ı derunum et onlarla pür cila.

Evsaf-ı Hasan cemal-i Nebi ve Veli,
Bulsun sözümün evveli bunlarla intiha.

Gavvvas-ı bahr- aşk olup izhar idem nice,
Ya rab nazm-ı lü’lü’-i mercan-ı bi baha.

Ya rab bihakk-ı sure-i Kevser bu Hilmi’yi,
Kandır şarab-ı aşk ile ver neş’e-i beka.


dergahecan.com/

Hiç yorum yok: